Hürriyet

21 Mayıs 2010 Cuma

kimsiniz!!!

son zamanlarda ne kadar eğlensem de bi tarafım buruk oluyor..öle arada dışarı çıkıyor yokluyor beni...bu ara küçük görünse de can sıkıcı şeyler oluyor hayatımda...ha öyle çok büyük sıkıntılar değil ama sinek küçüktür mide bulandırır durumları..
insanların birbirne karşı saygısızlığı hatta sınırı aşıp terbiyesizlik durumları feci halde sıkcıı oluyor..herkes herkese herşeyi söyleyebileceğini sanıyor..kimse kimseye bu hakkı vermez!!kimse kimseyi sevmek zorunda değil bunu anlarım ama buna  rağmen eğer ki karşı tarafı renci de edecek durumlar ortaya çıkacak olursa dayanılmaz bi hal alıyor..
sevdiğim insanlar konusunda çok hassasım..birinin onları kırması,üzmesi en çok canımı acıtan şeydir..tek susamayacam konu budur..bu durumlarda ağızzz burunn dağıtasımmm geliyooo..lannn siz kimsinizz nesinizz diyesimm geliyooo..dioyrum da evet evet böyle yapanların hepsinee...sünepe beyinler bi siz kendinize bakın da ondan sonra laf söyleyin...insanı insan yerine koyup konuşmak çok güzel bişey de bi de o insan bundan başka şeyler anlayıp burnunu havaya kaldırıp (bizim buralarda başka bişey derler..hadi neyse yazmıyorum onu)ölee davranmasıı çok sinir bozucu..ama o burun yerlerde de sürünürr hiç merak etmeee!!
şimdiiii konu gelecek bi yere gelecek de bi türlüü ben getiremiyorummmm..getirecemm,yazacam yazacamm dökülecekk içimdekilerrr duramayacam diye korkuyorumm...şimdilik suskunluğu devam ettireyim...yoksa benim de ayarım kaçacak..

bişey anlamadınız mı yazıdan..hiç önemli değil yazasım geldi yazdım...haa okumak zorunda da değilsinizz!!(yine bugun sevdiğim insana buna benzer bişey de laf atmış biri)bu da bi mesajdır ama anlayana..ne lan hepiniz birbirinizden mi etkileniyorsunuzz...şiiiii taklitçii olmayınnn kendinizz olunn birazzz kendinizz!!!insanları mutluluk duydukları şeyden soğutmayın,uzaklaştırmayın...

12 Mayıs 2010 Çarşamba

AŞK VE ÂŞIK



Her kimin yakası bir aşktan dolayı yırtılmışsa, o hırstan ve ayıptan tamamıyla temizlenmiştir.


Kimde aşk endişesi yoksa, o kanatsız kalmış bir kuş gibidir, vah ona!

Ey bizim sevdası güzel aşkımız; şad ol!..

Toprak beden, aşktan dolayı göklere çıktı; dağ (bile aşktan) oynamaya başladı, çevikleşti.

Yemyeşil aşk bağının sonu, ucu-bucağı yok; orada gamdan ve neşeden başka ne meyveler var!

Aşk dâvaya benzer; cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa dâvayı kazanamazsın ki!

Her ne kadar dille anlatmak aydınlatıcı ise de dile (gelmeyen) aşk, daha parlaktır.

Aşk seçkin erler için gemiye benzer. Gemiye binen kişinin bir âfete uğraması nâdirdir, çoğu zaman kurtulur.

Aşkın yüzlerce nazı, edâsı, ululuğu var. Aşk, yüzlerce nazla elde edilebilir.

Aşk vefakâr olduğu için vefakâr olanı satın alır. Vefasız adama bakmaz bile.

Aşkın beş yüz kanadı vardır. Her kanadı, arştan yer altına kadar bütün kâinatı kaplar.

Aşk, denizi bir çömlek gibi kaynatır; aşk, dağı kum gibi ezer, eritir.

Aşk, gökyüzünü çatlatır, yüzlerce yarık açar; aşk, sebepsiz yeryüzünü titretir.

Temiz aşk, Muhammed’le eşti. Allah aşk yüzünden ona “Sen olmasaydın...” dedi.

Hasılı o, aşkta tekti. Onun için Allah, peygamberler içinden O’nu seçti.

Gönüllerin dönüşünü aşktan bil. Aşk olmasaydı dünya, donar kalırdı.

Bu dünya pazarında sermaye altındır; o dünyada ise aşk ve iki ıslak göz.

Zahirî güzelliğe ait bulunan aşklar da aşk değildir; onlar sonunda bir utanç vesilesi olur.

En güzel olan Allah aşkından başka ne varsa can çekişmeden ibarettir...

Âşıklık, gönül iniltisinden belli olur; gönül derdi gibi bir dert yoktur.

Âşığın hastalığı diğerlerinden farklıdır; aşk, Hak sırlarının üsturlâbıdır.

Âşıklar ferahlık kadehini, sevgililerin eliyle öldürüldükleri zaman içerler.

Dirhem vermek cömert kişiye lâyıktır. Can vermek de esasen âşığın vergisidir.

Âşık, aşk diyarında ne söylerse söylesin, ağzından aşk kokusu duyulur.

Âşıkların varlıkla işi yoktur; âşıklar, kârlarını sermayesiz elde ederler.

Âşıklar, yoklukta çadır kurarlar; onlar, yokluk gibi bir renktedirler, bir tek ruhları vardır onların!

Âşıklara sevgilinin güzelliği müderristir; defterleri, dersleri, meşkleri de onun yüzü!

Aşk, âşıkların vücudunu inceltir, zayıflatır; sevgililerin vücutlarınıysa güzelleştirir.

Âşık, başını verince akıl kalır mı gayri? Her şey helâk bulur, yalnız O’nun hakikati kalır.

Kul, daima elbise, vergi diler; âşığın elbisesi ise daima sevgilinin cemâlidir.

Şeytan bile âşık olsa topu çeler; bir Cebrâil kesilir, şeytanlığı ölür.

Aşk, kimseye niyazı ve ihtiyacı olmayan Allah’ın vasıflarındandır. Ondan başkasına âşık olmak, geçici bir hevestir.

Çünkü mecazi aşk, altınlarla bezenmiş bir güzelliktir. Görünüşü nurdur, fakat içi dumandır.

Nur gitti de dumanı meydana çıktı mı mecazi aşk, derhal soğur; donar kalır.


Mesleviden Özdeyişler..


bugün de gerçek Aşk'a dair bişeler okuyalım...

6 Mayıs 2010 Perşembe

keyifli bir gün:)

şarkılarımı yanıma alarak keyifli bi gün geçriyorum..denize karşı süper bi manzaraya bakarak kendimle baş başayım..uzun zamandır kendimle kalıp düşünmenin rahatlığı çökmüş üstüme..
bu aralar yanımda olanlarla,sevdiklerimle yoğruluyorum aslında..bu iyi bşey mi kötü bişey mi ben de bilmiyorum..."arkadaşlarım sınavdan geçiyor ama onların haberi yok"diye bi söz söylemişti vaktinde bi yazar..bu doğru bişey mi ki..belki de..zaman zaman anlam veremediğim şeyler olunca,canımı acıtmaya başlayınca sorgulamaya başlıyorum..sorgulamaya başladığım zaman da uzaklaşmaya başlıyorum..zaman zaman kırıcı oluyorum..evet bunu bazen bilerek de yapıyorum..sevmediğim bi huyum ama oluyor işte..insan sevdiklerini daha çok üzermiş derler ya ben galiba bunu bazen fazla yapıyorum sonra da bu durumu toparlamaya çalışıyorum..tamam tamam!karışık bi durum ben de bazen kendımı anlamakta zorlanıyorum..
yok ilerlemiyor yazı:)o kadar keyifli ki oldugum yer..şimdi yazdıkça toparlayamayacamm canım sıkılacak en iyisi bu huzurlu ortamı bozmayayım:)
şimdi şarkılarıma geri döneyim:)ne mi dinliyorum"her neyse"tabi ki..

not:fotoğraf olduğum yerdir alıntı değildir:))