Hürriyet

16 Ekim 2010 Cumartesi

                            

                                        

                                    Ey sevgili senin aşkın uçsuz bucaksız bir deniz gibi...

15 Ekim 2010 Cuma


          





hikayesi bir olanlar anlarmış birbirlerinin halinden...üzülme diyemem çünkü yersizdir aşkın peşinden gidene...üzül ki kalbindekiler daha çabuk çözülsün...



                                

14 Ekim 2010 Perşembe

Aşk ile...

her zaman denizin karanlığını aydınlatacak bir dolunay vardır...Aşk ile çıkmışsan yola hiç bir zaman karanlıkta kalmazsın...

28 Ağustos 2010 Cumartesi

sözün bittiği zaman..:(

Bazen insanın kilitlendiği,donduğu anlar vardır..işte öyle bi zaman içindeyim...







Uzun zamandır kanser tedavisi gören aile dostumuz,annemin en iyi dostu,benim teyze dediğim melek gibi bi insanı kaybettik...Haberi aldığımız da gece saat 2:30 civarıydı..o acı telefon gelmeden önce içime anlık bi sıkıntı düştü..hani insan hisseder ya bişey olduğunu,acıyı yüreğinde hisserder ya öyle bişey..10 dk sonra da o haberle şok yaşadık..Artık son dönemleriydi,hastalık iyice kendini belli etmiş yapılacak bişey kalmamıştı ama insan sevdiğine kıyamaz,ölümü yakıştıramaz ya...


Bi annenin evlat acısı,hayatta herşeyini paylaştığı bi eş,annesini kaybetmiş iki genceceik insan vardı geri kalan..Yanlarına gittiğimde N...."annem ellerimde öldü"dedi..başka tek bi söz çıkmadı..Gencecik bi kız çocuğu nasıl dayansın anne acısına,nasıl ayrılsın ondan ama ölüm karşısında yapacak bişeyimiz yok.Dayınılması da alışılması da çok zor bı durum ama Allah'tan gelene söylenecek hiç bir söz yok…


Hastalığını öğrendiğimiz de hep iyi olacak diye umut ettik..Hep moralini yüksek tutmaya çalışıyorduk..ama o durumunun farkındaydı..biz ne kadar moral vermeye çalışsak da o bize “düzelemeyecem her şeyin farkındayım”diyordu..Hastalığı boyunca hiç isyan etmedi,o kadar ağrı,acı çekti bi kere bağırdığını görmedim..hepsini içine çekti..”kimseyi üzmek istemiyorum”dıyordu.. Hiç bişey yapamamak,çaresizce beklemek kadar kötü bişey yok şu hayatta..Öldüğü gün “artık sevdiklerimden yavaş yavaş ayrılma zamanı geliyor,bitiyor artık”dedi..


Son zamanlarda bana hep”ne olur sigarayı bırak,senelerdir içtim ama böyle olacağını bilseydim azıma bi tane bile koymazdım..benim çektiklerimi gör içme artık”diyordu..


Hastalanmadan 8-9 ay önce bırakmıştı sigarayı..sigarayı bıraktığı için yanında içmek istemiyordum..balkona çıkıp içiyordum..bi gün”iç burda dumanından faydalanayım bende deyip,gülüyorduk”..şimdi yaşadıklarımızın hepsi birer anı kaldı hayatımızda…


İnsanın sevdiğinden ayrılması çok fenaymış….Allah mekanını cennet etsin…


Sözün bittiği zaman…



21 Ağustos 2010 Cumartesi

ortaya karışık:)


Çook uzun zamandır bişey yazmıyorum...daha doğrusu kendime konuşmuyorum..çok da ara verince nerden başlayacağımı da bilmiyorum...uzun soluklu ayrılıklar bana göre değil demek ki..neyse her zaman ki ben bi yerden bodoslama girecem..:)



Nerdenn başlasamm nerdenn başlasam(zaman kazanıyorum,düşünme payı...)ara vermeyip tatilde yazmaya başlasaydımm belki bişeler çıkardı..:)


tamam ben yıne tatilden kısa kısa yazayım...bu yaz düğün üstüne düğün..yani evlenen evlenene anasını satayımm...İstanbul,Ankara,Rize düğün düğün gezer oldum:)arada gidemediklerim de var tabi..üç düğünde çok sevdiğim insanların düğünüydü..hepsi de ayrı keyifliydi..düğün düğün gezmekte bı bakıma iyimiş..neler yapılıyo,hazırlıklar nasıl olacak herbişeyi öğrendim:)öğendiğim bişey ve en önemlisi ;gelin ayakkabısının altına yazılan isim silinse de bişey olmuyo..hiç uğraşmayın kaç gelin ayakkabısının altından adım sılındı...nerdeyimmmmm yineee evdeyimmm:))ama niyeyse yine yazılır..bi merakla sorarsın silindi mii??gelin;ayy kızımmm silindiii kesin gidicisinn gidiciii..eee kaçıncı ayakkabı artık bundaa olsunnnn dersin ama buna kendın bılee ınanmazsınn..:))


itiraf edeyim bu düğünleri görünce evlenesim geldi..gelinlerr zatenn prenses gibi..abartmıyorummmmm abartmıyorummmm!!tamam herkesın tanıdığı birini söylüyorum...seyrüsefer:)itirazı olan var mı??..yok..demiştimm zaten:))gelinler çok güzeldiii..hep kız tarafıydım o yuzden torpilli gelinler..ama es geçmeyeyim damatların da hepsi yakışıklı...bu da abartı değillll..bakınız seyrüseferin düğün fotolarına:))Allah hepsini mutlu etsin,ağızlarının tadını bozmasın rabbim..


şimdiii ben bu düğülerden etkilendim hem de acayip..bi dilimde evlenesim var evlenesim var diye dolaşıyorum etrafta...3 düğün 3 fikir...kafam da hersey hazır...düğün yeri,nasıl olacağı,müzikler,nikah şahidi bile hazır :)ama bunun yanında küçük bi eksığimiz var..orta da evlenecem bı adam yok.:))ama olsun en azından düğün telaşıyla çok uğraşmayacam kabataslak hersey hazır..:))bu arada çok dilime sardım evliliği Allah mı söyletiyor acaba:))şaka bi tarafa tabi..herşeyin hayırlısı bu güzellikler gelip geçici önemli olan huzurlu bı yuva kurmak...neyse düğün faslı bu kadar..


Düğünlerden sonra tatilllllll:)Bodrum'a da gittik beraber diye düştüm yollara arkadaşlarımın yanına...gezmediğimiz yer bırakmadık..acayip eğlendikkk ama ben genelde pek ayık olmadığım içinn toparlayıp yazamayacağım:)ama şunu yazayımmmm..ayshonunnn 10 gun de yakaladığı karalığı ben 2 gunde yakaladımm:)))sen 10 gun yat güneşin altında yanacam kararacam dıye ben 2 gun de yanınca ayshoooo krızlere gırmıstı bı ara:))


Bodrummm dönüşüü yinee İstanbul:))sonra da evin yolunu tutar burcu...bak Trabzon'a döndükten sonra yazacak bısey bulamadım:))


neysee uzun aradan sonra ancak bu kadar çıktı...çıkmasaydı dıyenlerınız de olabılır ama hiç önemli değil..ben bunları kendımee yazıyorummm:))

21 Mayıs 2010 Cuma

kimsiniz!!!

son zamanlarda ne kadar eğlensem de bi tarafım buruk oluyor..öle arada dışarı çıkıyor yokluyor beni...bu ara küçük görünse de can sıkıcı şeyler oluyor hayatımda...ha öyle çok büyük sıkıntılar değil ama sinek küçüktür mide bulandırır durumları..
insanların birbirne karşı saygısızlığı hatta sınırı aşıp terbiyesizlik durumları feci halde sıkcıı oluyor..herkes herkese herşeyi söyleyebileceğini sanıyor..kimse kimseye bu hakkı vermez!!kimse kimseyi sevmek zorunda değil bunu anlarım ama buna  rağmen eğer ki karşı tarafı renci de edecek durumlar ortaya çıkacak olursa dayanılmaz bi hal alıyor..
sevdiğim insanlar konusunda çok hassasım..birinin onları kırması,üzmesi en çok canımı acıtan şeydir..tek susamayacam konu budur..bu durumlarda ağızzz burunn dağıtasımmm geliyooo..lannn siz kimsinizz nesinizz diyesimm geliyooo..dioyrum da evet evet böyle yapanların hepsinee...sünepe beyinler bi siz kendinize bakın da ondan sonra laf söyleyin...insanı insan yerine koyup konuşmak çok güzel bişey de bi de o insan bundan başka şeyler anlayıp burnunu havaya kaldırıp (bizim buralarda başka bişey derler..hadi neyse yazmıyorum onu)ölee davranmasıı çok sinir bozucu..ama o burun yerlerde de sürünürr hiç merak etmeee!!
şimdiiii konu gelecek bi yere gelecek de bi türlüü ben getiremiyorummmm..getirecemm,yazacam yazacamm dökülecekk içimdekilerrr duramayacam diye korkuyorumm...şimdilik suskunluğu devam ettireyim...yoksa benim de ayarım kaçacak..

bişey anlamadınız mı yazıdan..hiç önemli değil yazasım geldi yazdım...haa okumak zorunda da değilsinizz!!(yine bugun sevdiğim insana buna benzer bişey de laf atmış biri)bu da bi mesajdır ama anlayana..ne lan hepiniz birbirinizden mi etkileniyorsunuzz...şiiiii taklitçii olmayınnn kendinizz olunn birazzz kendinizz!!!insanları mutluluk duydukları şeyden soğutmayın,uzaklaştırmayın...

12 Mayıs 2010 Çarşamba

AŞK VE ÂŞIK



Her kimin yakası bir aşktan dolayı yırtılmışsa, o hırstan ve ayıptan tamamıyla temizlenmiştir.


Kimde aşk endişesi yoksa, o kanatsız kalmış bir kuş gibidir, vah ona!

Ey bizim sevdası güzel aşkımız; şad ol!..

Toprak beden, aşktan dolayı göklere çıktı; dağ (bile aşktan) oynamaya başladı, çevikleşti.

Yemyeşil aşk bağının sonu, ucu-bucağı yok; orada gamdan ve neşeden başka ne meyveler var!

Aşk dâvaya benzer; cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa dâvayı kazanamazsın ki!

Her ne kadar dille anlatmak aydınlatıcı ise de dile (gelmeyen) aşk, daha parlaktır.

Aşk seçkin erler için gemiye benzer. Gemiye binen kişinin bir âfete uğraması nâdirdir, çoğu zaman kurtulur.

Aşkın yüzlerce nazı, edâsı, ululuğu var. Aşk, yüzlerce nazla elde edilebilir.

Aşk vefakâr olduğu için vefakâr olanı satın alır. Vefasız adama bakmaz bile.

Aşkın beş yüz kanadı vardır. Her kanadı, arştan yer altına kadar bütün kâinatı kaplar.

Aşk, denizi bir çömlek gibi kaynatır; aşk, dağı kum gibi ezer, eritir.

Aşk, gökyüzünü çatlatır, yüzlerce yarık açar; aşk, sebepsiz yeryüzünü titretir.

Temiz aşk, Muhammed’le eşti. Allah aşk yüzünden ona “Sen olmasaydın...” dedi.

Hasılı o, aşkta tekti. Onun için Allah, peygamberler içinden O’nu seçti.

Gönüllerin dönüşünü aşktan bil. Aşk olmasaydı dünya, donar kalırdı.

Bu dünya pazarında sermaye altındır; o dünyada ise aşk ve iki ıslak göz.

Zahirî güzelliğe ait bulunan aşklar da aşk değildir; onlar sonunda bir utanç vesilesi olur.

En güzel olan Allah aşkından başka ne varsa can çekişmeden ibarettir...

Âşıklık, gönül iniltisinden belli olur; gönül derdi gibi bir dert yoktur.

Âşığın hastalığı diğerlerinden farklıdır; aşk, Hak sırlarının üsturlâbıdır.

Âşıklar ferahlık kadehini, sevgililerin eliyle öldürüldükleri zaman içerler.

Dirhem vermek cömert kişiye lâyıktır. Can vermek de esasen âşığın vergisidir.

Âşık, aşk diyarında ne söylerse söylesin, ağzından aşk kokusu duyulur.

Âşıkların varlıkla işi yoktur; âşıklar, kârlarını sermayesiz elde ederler.

Âşıklar, yoklukta çadır kurarlar; onlar, yokluk gibi bir renktedirler, bir tek ruhları vardır onların!

Âşıklara sevgilinin güzelliği müderristir; defterleri, dersleri, meşkleri de onun yüzü!

Aşk, âşıkların vücudunu inceltir, zayıflatır; sevgililerin vücutlarınıysa güzelleştirir.

Âşık, başını verince akıl kalır mı gayri? Her şey helâk bulur, yalnız O’nun hakikati kalır.

Kul, daima elbise, vergi diler; âşığın elbisesi ise daima sevgilinin cemâlidir.

Şeytan bile âşık olsa topu çeler; bir Cebrâil kesilir, şeytanlığı ölür.

Aşk, kimseye niyazı ve ihtiyacı olmayan Allah’ın vasıflarındandır. Ondan başkasına âşık olmak, geçici bir hevestir.

Çünkü mecazi aşk, altınlarla bezenmiş bir güzelliktir. Görünüşü nurdur, fakat içi dumandır.

Nur gitti de dumanı meydana çıktı mı mecazi aşk, derhal soğur; donar kalır.


Mesleviden Özdeyişler..


bugün de gerçek Aşk'a dair bişeler okuyalım...

6 Mayıs 2010 Perşembe

keyifli bir gün:)

şarkılarımı yanıma alarak keyifli bi gün geçriyorum..denize karşı süper bi manzaraya bakarak kendimle baş başayım..uzun zamandır kendimle kalıp düşünmenin rahatlığı çökmüş üstüme..
bu aralar yanımda olanlarla,sevdiklerimle yoğruluyorum aslında..bu iyi bşey mi kötü bişey mi ben de bilmiyorum..."arkadaşlarım sınavdan geçiyor ama onların haberi yok"diye bi söz söylemişti vaktinde bi yazar..bu doğru bişey mi ki..belki de..zaman zaman anlam veremediğim şeyler olunca,canımı acıtmaya başlayınca sorgulamaya başlıyorum..sorgulamaya başladığım zaman da uzaklaşmaya başlıyorum..zaman zaman kırıcı oluyorum..evet bunu bazen bilerek de yapıyorum..sevmediğim bi huyum ama oluyor işte..insan sevdiklerini daha çok üzermiş derler ya ben galiba bunu bazen fazla yapıyorum sonra da bu durumu toparlamaya çalışıyorum..tamam tamam!karışık bi durum ben de bazen kendımı anlamakta zorlanıyorum..
yok ilerlemiyor yazı:)o kadar keyifli ki oldugum yer..şimdi yazdıkça toparlayamayacamm canım sıkılacak en iyisi bu huzurlu ortamı bozmayayım:)
şimdi şarkılarıma geri döneyim:)ne mi dinliyorum"her neyse"tabi ki..

not:fotoğraf olduğum yerdir alıntı değildir:))

22 Nisan 2010 Perşembe

başlığı da yok...

gece baya ilerlemiş hatta sabah olmuş..az önce bı blog yazısı okudum(papucun)yazmaya başlamadan onun bloguna bı bakayım dedım..her okuduğum papuç yazısı bana huzur veriyor onun için de uyumadan da bakıyorum bloguna..aslında yazacaklarımla o kadar bağlantılı şeyler yazmış ki ben de kaldım öyle ne yazayım diye...
herkes uyumuş..e tabi saat sabah 04:15 olmuş..ben hala buralarda oyalanıyorum..
yazayım bişeyler dıyorum ama kafa güzel,dünya güzel modunda ne kadar yazılır..uzun zamandır yaşamdağım huzuru,mutluluğu ysşıyorum aslında ama bi yandan bu ben miyim sorusunu sormadan duramıyorum kendime..genel de huysuz,inatçı zaman zaman öfkesini çok zor kontrol eden ben artık bunların hiç birini yaşamıyorum...tamamen bu duygulara uzak,etrafa gülen gözlerle bakan,enerji saçan bi insan haline döndüm..haa bundan şikayetçi miyim??tabi kii aslaa..ama zaman zaman bu ben miyim karmaşısına düşüyorum çünkü etrafımdakiler bilee kendime sorduğum soruyu soruyorlar "bu sen misin?"diye..büyük bi keyifle artık böyle diyorum:)
ya bu aralar kendımle büyük çelişkiler yaşıyorum..ya da gerçekten değişimin içinde dolaşıyorum...

14 Nisan 2010 Çarşamba

sohbetteyiz..

her zaman kalabalık bi aile olmanın özlemini çekmişimdir...isterdim ki bi ablam ve ufak bi kardeşim olsun:)ama şükürler olsunki bi tane abim var..tek çocuk olmak istemezdim valla..
çok yakın bi çocukluk arkadaşım vardı..aynı apartmanda oturuyorduk..5 kız kardeştiler..belki de o zaman başlamıştı abla özlemi,kalabalık aile özlemi..
neşeli,deli tiplerdi ki bi de:))onlarla olunca acayip eğleniyordum..yapılan sohbetler,kurulan sofralar..kalabalık yenen yemekler bile daha bi keyifli oluyordu..zaten ordan taşınıncaya kadar heralde zamanımın bi çoğu onlarda geçmiştir..eyy gidi günlerr :)özledimm valla..
bi giriş yapayım dedım ama baya uzadı gitti:)güzel bi günün devamı güzel bi aile toplantısıyla devam ediyor:)dostlarda gelince aile tamamlandı..aslında sürekli bi aradayız ama bu akşam farklı oluyor sanki..tv kapalı teknolojıden uzağızz(tabi ben hariç)ama valla sohbet keyifli kulağım onlarda:)gündüzden hazırlanan pastalar böreklerde geldii..ohh keyifler tam yerinde..
müzik listemi gözden geçiriken bi yandan da sessizce müzik dinlerken"babam sesini açsana,ne kadar huzurludur ney sesi"dedi..ney sesi etrafı sarınca sohbetin seyri de dğişti ve çok güzel,huzurlu bi sohbet devam ediyor..
evet yazımm çok ilginç değil hatta sıradan da bi yazı ama bugun farklıydı..aynı evin için de olup farklı odalarda oturuyoruz çoğu zaman..biri tv izler biri bilg.başında böylee bı arada olup kopuk oluyoruz aslında..ister istemez herkes kendine dönüyor..aile sohbeti,aileyle bı arada olmak kadar huzurlu birşey yok heralde..

şükürler olsun ki;böyle güzel bi aileye sahibim ve güzel dostlara..

herkes bana bakıyoo..bırak artık bılg.diyee hadiii benden bu kadarrr:)

25 Mart 2010 Perşembe

adı bile soğuk...

şimdi yazacağım konuya nerden başlanır nasıl yazılır hiç bi fikrim yok…cidden yok…

Akşam üstü öğrendiğim bi haberle alt üst oldum…ailecek görüştüğümüz,yıllardır bi arada olduğumuz aile dostumuzun kanser haberini aldık…elinde büyüdüğüm,manevi teyzem…15 gün önce hastaneye götürdük..sürekli halsizlik ve baş ağrısı...mr çekildi,tetkikler yapıldı..ikinci bi mr istendi..ikinci mr istenince şüphelenmeye başladık ciddi bişey mi diye ama kim yakıştırır ki sevdiğine böyle bi hastalığı…
Akşam üstü ziyarete gittik hiç bişeyden habersiz…dostlar hep bi arada..ne teyzemın ne de kızının(canım kardeşimin) bu üzücü olaydan haberi yok…o dakikaya kadar benım de yok…ta ki annemle göz göze gelinceye kadar…ağladı ağlayacak..dışarı çıktık..”çok kötü teyzen çok kötü,kanser “dedi…annemin dostu,kardeşi…o an dondum kaldım olduğum yerde…her gün birlikte oturup kalktığın insan,her şeyini paylaştığın,neşe dolu insan birden apansız bi hastalığa yakalanıyor…üstelik son aşamada diyor doktorlar…sinsi bi şekilde vücudu sardı ve 15 gün de patlak verdi..tarifi yok bu durumun…
Kızının henüz bu durumdan haberi yok…bi kaç gün içinde artık o da öğrenecek..Allahım sen sabır ver,sağlığını ver..sözün bittiği an..yapacak hiçbişey yok…
Sevdiğin bi insanın gözünün önünde ölümünü beklemek kadar daha zor ne olabilir ki…çaresiz,elin kolun bağlı vaziyette…
Bugün diyor ki “kötü bişeyler var biliyorum..benim daha yapacak çok şeyim vardı…çocuklarım için hazırlıklar yapıyordum..
ne zordur bi anne için çocuklarının yaşayacağı güzellikleri görememesi…ne zordur bi evladın yaşayacağı güzel günlerin de annesinin yanında olamaması…

aniden olunca insanın aklı almıyor...bu olayı yaşayınca hep aklıma annemin kaza olayı geliyor..belki de şu an annem de benim yanım da olmayabilirdi...

2007 yılında annem ölümden döndü…karşıdan karşıya geçerken kamyon çarpıyor..kaza günü ankaradayım ve o günün gecesi trabzona dönüyorum..hiç bişeyden haberim yok..annem kaza geçirdiğinde öğle saatlerindeydı…yanımda ki arkadaşlarıma haber geliyor tabi bana kimse bişey diyemiyor..birileri telefonla arıyor annemi soruyor..ben ankaradayım deyince olaydan haberimin olmadığını anlayınca herkes geçiştirip belli etmeden telefonu kapatıyor..arkadaşlarımda artık kapat telefonu ne çok çaldı dıye bana laf diyolar..o kadar gariptim ki;bi heyecan içimde,sanki hiçbir yere sığamıyorum durumları..annemi arıyorum ulaşamıyorum,babamı arıyorum evdeyiz deyip geçiştiriyor..abimi arıyorum dışarıdayım diyor..yani kimi arasam tuhaf bi sesle beni geçiştiriyo...
havaalanın kapısında arkadaşlarım..haydaa ne işiniz var burada konser de niye değilsiniz, yer ayıracaktınız bize diye takılıp duruyorum onlara(o gün de sezen aksu konseri var)herkes de suratlar dökülmüş ama yine de belli etmemeye çalışıyorlar..ben de yine bi salaklık konsere gidiyoruz havalarında...yola çıktık..iki yol ayrımı, biri konser alanı biri hastane yolu..abim hastane yoluna saptı..yanlışş yoll yanlış yol dıye barıpp duruyorum...o arada da arkadaşlarım bı yandan benı konuşturuyolar..
hastanenin önünde durduk…ne oluyoruz dedim..çok sevdiğim bi ablam “sakin ol,annen hastane de ama bişeyi yok,durumu iyi”..şok nasıı yani..acilin kapısına geldim,merdivenlerden inerken kafamı bi çevirdim ki hayatımızda ki en yakın insanlar sıralanmış oturuyo...babamı gördüm sarıldık birbirimize ağlamaya başladık..annen kaza geçirdi ama durumu iyi..o an hiçbişeyi algılayamadım tamamen şok durumundayım..annemi gördüm ama çok zor ordan çıkması dedim çok zor…kamyon kafasından çarpıyor ve fırlatıyor..kurtulma imkanı ne kadar olabilir ki dıye düşünüyor insan..Allah’a binlerce şükürler olsun ki annemi tekrardan bize bağışladı ve ona ikinci bi yaşama şansı verdi...

keşke teyzemi de güzel Allahım bize bağışlasa…ama doktorlar artık yapılacak bişey kalmadığını söylüyor…diyecek bişey kalmıyor..

derdi veren Allahım dermanını da sabrını da verir mutlaka…


bugün babam,abimle bana dedi ki;annenizi sakın üzmeyin..anneler çok kıymetlidir..beni bi kenara koyun ama annenizi sakın üzmeyin…hep birlikte ağladık..bu hastalık olayı bizi perişan etti..

annem de bas bas bağrıyor sigarayııı bırakın!!!

13 Mart 2010 Cumartesi

susuyorum...sustum...


evett evettt yineee sonn günlerde ki durumumu yazıyorum...
yaşadığım bütün gereksiz saçma sapan şeyleri resmen çekiyorum...kovaladıkça,kaçmaya çalıştıkça,düzeltmeye çalıştıkça hepsi ters tepiyor...üzerimde nasıl bi negatiflik varsa resmen yapışıp kalıyor..yeterrrrrrrrr!!diyee bağırasımm varrr..
aslında insanlara kızgınım,kırgınım...etrafımda o kadar abuk şeyler oluyor ki ben artık şaşırıyorum...belki de şaşırmamalıyım...okuduklarım,duyduklarım bişeye anlam veremıyorum...insanlıkk elden gidiyorr!!..değer yargıları,edep,saygınlık hiç bişey kalmamış...ne kadar kolay anlamadan bilmeden konuşmak...insanları yargılamak..evettt ben böylee insanlara kızıyorumm,sinirleniyorum hattaa okkalı bi şekilde geçirmek istiyorum...ama biliyorum ki ne cevap vermenin bi anlamı var ne de sinirlenmenin...
insanların asıl sorunu sevgisizlik..öyle böyle değil ciddi anlamda sevgisizlik...ne sevgimizi gösterebiliyoruz ne de sevdiğimizi söylüyoruz...gösterdiğimiz zamanda birilerinin yarasına dokunuyo gibi,birilerinin canı yanıyor gibi cıyaklıyor...tabi bunlar sevdiklerin değil de alakasız insanlar oluyor...onlara artık sadece "susuyorum"...
saygı-sevgi çokkk önemlii...unutmayalım saygının olmadığı bi yerde sevgi de olmaz...biz böyle öğrendik böyle bildik...

aslında bu yazı uzar gider..dolar taşar ama susmak lazım...

11 Mart 2010 Perşembe

iki yol...


yinee dşünmedenn kendimlee konuşur gibii yazıyorum...şu aralarr kendımı arama yollarındayımm..belkii bırılerınden uzaklaşmak bı yerlere varma yollarında..önümdee iki yol var..ve ben ıkı yolun başındayım..hangı yönee gideceğimii bilmiyorum..bocalıyorum,saçmalıyorum ama böyleyimm işte...kendimii ifadee edemıyorumm..etmeye başladığımdaa saçma sapann cümlelerin peşindee kayboluyorum...nerdeyimmm hangii yolddayımmm...yokkk cevabını bulamıyorum...
karşıma çıkan ikinci yol olunca bocalıyorum...analdım kii bu hayatta başka bi yol var...aşk yolu...ne kadar içindeyimm neresindeyim...
şu aralar çevremdeki insanardan uzaklaşmış durumdayım...kimsenin konuştuklarına sorularına cevap veremıyorum...anlatsam da şu günlerde yaşadıklarımı,önüme çıkanları kimse anlamayacak...
kendim de kayboluyorum...evet belki de yardıma ihtiyacım var benı anlayacak birileri tarafından...biliyorum kii sen anlıyorsun beni..bu durumda geçecek dedım ya..iyim dedim ya..beklıyorummm...nelerr çıkacakk karşıma beklıyorum....
saçma sapan yazı,düşünmeden, hiç delete tuşunu kullanmadan yazdığım bi yazı daha...biliyorumm bu yolda yardımcım sen olacaksın..toparlanmam içinn bişeyler yapacaksın...
aslındaa ne kötüdür bırılerıne sıkıntını,üzüntünü yüklemek ama çıkmazda olunca insan kımden nasıl yardım beklediğini bilemiyor....aslında hiç böyle olmamıştım...hadii çek kurtar beniii...

10 Mart 2010 Çarşamba

saçma sapan bi şey....


bu yazınn ne bi girişi olsun ne de bi sonucu...kendi halinde saçma sapan gelişi güzel bi yaz olsun...çünkü şu son zamanlarda benim hayatım da bi garip saçma sapan ilerliyor...şehirden uzaklaşıp Ankara'ya gidip gelmek beni inanılmaz pozitif rahat sakin bi insan yaptı..ta kii 4 gün öncesine kadar..sanki bütün enerjim alındı yine huysuzluklarım,ters taraflarım ortaya çıktı..4 gün önce ne mi oldu??saçma gelecek ama hiç birşey...eee ne oldu..bunu kendı kendıme de sormaya başladım ama bi türlü cevabını bulamıyorum...arkadaşım"sorunumun belki de sorunsuzluk"olduğunu söledi..bi an düşündüm belki de öyledir..hayatta neler oluyorken saçma sapan şeylerde takılı kalıyoruz belkide..gerçi eskiden daha kötüydüm buna da şükür:)çekilmez aksi huysuz bi insandım..ama farklı insanlar tanıdıkça farklıçevrelere girip çıkınca daha da bi toparadım kendımı...
kolay kolay kimseyi üzmek,kırmak istemem..çok korkarım..kaybetme korkusu çok fazla var..çünkü gerçekten dostlarım benim için çok önemlidir...mutlaka herkes için de öyledir ama benim için farklıdır...bi çok şeyden fedakarlık edebilirim..ya onlar yapmazsa benım ıcın aynı şeyi diye düşünmem...hiç bir zaman dostluğuma verdiğim emekten,sevgiden asla bi karşılık beklemem..aramazsa ararım...gelmezse giderim...zaman yer hiç farketmez bana ihtiyacı olduğunu hissettiğim an yanındayımdır...
tabi bu kadar özverili olsam da benim de aksi pis huylarım var...dostum dediğim herşeyimi paylaştığım insan açık ve net olacak...kızdıysa,kırıldysa,bişey anlatacaksa açık olsun..lafı o tarafa bu tarafa çevirmesin...çok pis huyum var yamuk yapıldığı an anlarım..çok iyi gözlemciyimdir..onlar farkında olmazlar bile ama sanki ben hiçbişeyin farkında değilim..işteee orda aptal yerine koymaya çalışan olursa ben orda uzaklaşmaya başlarım...karşı tarafa bişey söyler miyim??aslaa söylemem..
bi insanı hayatımdan kolay kolay çıkarmam çünkü kolay kolay kımseyı hayatıma sokmam..ya da sokamıyorum....sadece kötü günüm de yanımda olacak,üzüntümü paylaşacak ya da sadece iyi günümde yanımda olacak insanlar ıstemıyorum...biri ya vardır hayatımda ya yoktur...

not:anlam düzeltmeleri,noktalama işaretleri yanlış falan filan dıye laf etmeyin...kend halinde saçma sapan yazılmış bi yazı...karışık anlamsız olduu ama bende şu aralar tam bu haldeyim...sadece şu aralar geçici bi durum:)

25 Şubat 2010 Perşembe

canlar...

ayy bu nasıl bi yazı olacak hiç bi fikrim yok ama iki ileri iki geri silip ilerliyorum:)
normalde çekingen hatta suskun bi insanım..hiç görmediğim sadece nette görüştüğüm insanları görmek için taaa Ankara'ya gitmek pek benlik bi durum değildi aslında..ama seyrüm ve yesarimi kendime o kadar yakın hissettim ki o kadar candandilar ki o meleklerle yüz yüze görüşmek gerektiğini düşünüp yola koyuldum..(seyrüyle uzun yıllardır görüşüyoruz ama ilk defa yüz yüze geldim:)heyecan,merak ve biraz çekingenlik vardı ama karşımda yesariyi elinde makinayla kayıt yaparken görünce koptum:)sanki yıllardır bi aradayız gibi sıkı sıkı birbirimize sarılınca ne heyecan kaldı ne çekingenlik:)
canlar beni o kadar güzel bi yere götürdüler ki anlatamam:)harika zaman geçridim..yesari ve seyrü benim sıkıldığımı düşünüyolar ama yok ölee bişeyy süperdii süperdiii onlarla zaman geçirmek:)
Ankara'ya giderken ve dönerken bu kadar mutlu olacağımı hiç düşünemezdim..o sevimsiz gri şehrin bana katacak bi çok şeyi varmış demek ki..Ankara dönüşü herkes bana sana bi haller olmuş deyip duruyoo:))oldu valla ne yalan söyleyeyim:))
Allahım iyi ki bu güzel insanları karşıma çıkarmış..inşallah bu canlarla yolumuz hiç bir zaman ayrılmaz..
seviyorummmmm sizi canlarrrrr:)

9 Şubat 2010 Salı




bilirmisin kış ortasında açan yalancı papatyaları...zamansız açar...
papatya falları da kandırmacaydı zaten..
benim sende kendimi kandırdığım gibi...
fallarda hep seviyor çıkıyor ama sevmiyordun...
o papatya yerinde dursaydı ve ben seni hiç fallara katmasaydım...

8 Şubat 2010 Pazartesi

her sayfa her kelime ayrı ayrı dokundu içimdekilere...

kapandı zannettiğim yaralarım tekrardan açıldı...

benim için bu kadar önemliyken sen ve seni bu kadar özlerken ben...

14 Ocak 2010 Perşembe

tarot ve ikizler!!



"falınıza baktırın..dilediğinize konsantre olun ve 7 kart seçin..sizin için anında yorumlayalım"..diyee bi yazzzzıı..canımda sıkılyıor ya hadii bakalım ne falıymışş diyorumm...ahaa tarotmuşşşş..fal işinden acayippp tırsarım ama yine de ara ara baktırırım:)tarot'u hayatımda bı defa baktırmıştım bı daha da tövbee etmiştiimm..ayyy o ne kadındı anam ödümle bokumun bi araya karıştığı andı resmenn...korkunnnççççç!!kadını gördüğüm an bildiğim bütün duları okumaya başladımm..arkadaşıma baktıkça da bildiğim,bilmediğim ne varsa bütün küfürleri sayıyordum...töbeee yarabbim bi daha ne falı ne tarotu...daha ne o sokaktan geçtim ne de bi daha tarot baktırdım:)
şimdii bu netten olunca daha zararsızz daha önemisizz olduğu için hadii bakayım dıyorum..7 tane kartı seçecem de yine de bi tırsıyorumm ya kötü bişey çıkarsa..lann manyak mıyım altı üstü kart iştee ne korkacam dıye teselliye başlıyorum kendimce..bı uyarı"son kartınızı yani kader kartını okumadan iyi düşün"..kaderim senin ellerinde mii karttt yaa bölee uyarılar yapmaa ama bak daha da bi tırstımmm...tamam sakinnn sakinnnn derin bi nefes alıyorum ve kartları okumaya başlıyorum...hahahahah bunlarda ne güzel şeyler yazıyormuşş yavv sevdim bu tarot işini:)))
hah şaka gibi burda da karşıma çıktın ya "ikizler"daha ne dıyeyım sana..bakın ne yazıyor.."çevrenizde ikizler burcu olan bir kişiden porbleminizin çözümü ile ilgili yardım ve ilham alabilir,birlikte sorunların üstesinden gelebilrsiniz.."anladım artık ikizlerden ömürr boyuuuu kurtuluş yok..iyi gündüm de kötü günüm de hastalıkta sağlıkta hep bi ikizler olacak:)ahaa buraya yazıyorum kesin evlenecem adam da ikizler olur:)kaçmıyorum sizden ikizler artıkk seviyorumm sizii:)

13 Ocak 2010 Çarşamba

mucizeler meleği...

hayatıma giren insanların bazılarının gerçekten çok özel olduğunu düşünüyorum..mucize gibi,kurtarıcı gibi..hiç beklemediğim bi anda hayatıma girdiler..onlar hayatın bana sunduğu en güzel en kıymetli armağanları...
hele biri var ki bunların arasında..yıllardır yüzünü bile görmediğim sadece yazılarıyla tanışıp peşini bırakmadığım biri...iyi ki bırakmamışım:)tabi bunu bana önceden bırılerı söylemiş olsaydı bak bu insan ilerde çok iyi iletişim kurduğun hatta arkadaşın olacak deselerdi heraldee güler geçerdimm:)henüz yüz yüze gelmesek de onun enerjisi,sıcaklığı,samimiyeti öyle bi yansıyo ki anlatamam..diğer melekle(o da öylee bi can ki,iyi ki tanımışım:) )gecenin bi vakti beni arayıp benimle konuşmaları bambaşka bişeydi..nasıı bi heyecann yaptımm nasıı konuşamadımm:)harbi kilitlendimm yaa:)
blogger ve ff ile tanışmama sebep olanda yine bu melektir:)tam bi çöküntünün içinde olduğum zaman ff karşıma çıktı..iyi de olmuşş kafam dağıldı:)ff de olmayı sevıyorum ordaki canlarımı da seviyorum:)
öyleee uzun cümleler kuramıyorumm ama onun için söylenecek o kadar çok şey var ki bi çoğunu kendisi de biliyoo zaten...şimdii dört gözlee onunla karşılaşıp sohbet etmeyi bekliyorr bu delizz kızz:))o benim mucizeler meleğim:)
seni çok seviyorum iyi ki varsın...

11 Ocak 2010 Pazartesi

o şişeyii kafan da patlatsam nasıı olur!!!

zırrrr zırrrr çalan bi telefon...ısrarla açmayacam hatta kim olduğuna bile bakmayacam ama tlfonu açmazsam sanki hiç susmayacakk..sonunda pes edip açıyorum..akşama biz de toplanıyoruz hazırlan hemen gel..kim gelecek dememe fırsat bırakmdan"sakın bahane uydurma hadi öptüm"dedi..niye soruyorsam kim geleceğini sanki bilmiyorum..belki o gelmez belki görmem diye kendimi rahatlatayım dedım ama nerdeeee..adam hayatımın her alanında...sağım da solum da..kurtuluşşşş yokk..
öfff pöffff diyerek hazırlanıp yolaa çıkıyorum..eve vardığımda kimse gelmemişti daha..ev sahibi arkadaşım"iyisin di mi yani onu görünce kötü olmayacan di mi"deyipp duruyoo..tabii bu halime üzülüyooo..amann beeeee yeterrr dıyorummmm iyimmmm,üzülmüyorummm bitiiiiii gittiiiiii artıkkk..tamam belkii birazcıkk etkilenıyorumm ama o kadarrrr dıyorum...(sonraa kendiii içimde kiii bii ses kulaklarımdaaa "bok o kadar"dıyeee çınlıyooo..onun için mi nereye oturacağını bılemıyonnn adamla köşe kapmaca oynuyonnn dıyeee kuyruğunaa basılmışş gibii halaaa çınlıyoo kulaklarımda..)
yavaşş yavaşş herkes toparlanıyoo ve şaraplar açılıyoo..ne bileyim şaraplar açılınca herkesin bu kadar açılacağını..hepimiz birbirimizle ilgili herşeyii biliriz yıllardırr bı aradayız...yine de merak edılenler var kii parlak zekalı bi arkadaşım hadii şişee çevirmee oynayalımm demez mi??hayy ben o şişeyii kafan da patlatsamm nasıı olur dıyesım geldii ama sustumm..deli misin ya ne şişee çevirmesi eşşek kadar oldukk hem herşeyii biliyoruz diyee mızıklanmaya başlasam da bi işe yaramadı...paşa paşa ben de o şişeyi çevirmeye başladım...bi yandan da içiyorum ki oyunun bı kısmında hatta en başında sızayım kimse bana soru falan sormasın dıye...şişe beni her pas geçiştee havalara uçuyorumm ama bekliyorumm o şişe bana gelecek o uçann ben yeree çakılacamm..vee beklenen olduuu şişeee bende durduu..içimdennn sakınnn o soruyuu sormaaa sakınnn dıyorum ama boşşş..sevgili arkadaşım"sölee bakalım şimdiii yıllardırr gizlediğin adam kimmm"demez mi??ohaaaa!!! yok artıkkk gıcıksınn sen oğlummm dedikçee uyuzzz arkadaşımmm piss piss gülmeyee devamm edıyooo..soru değiştirmee hakkım da mı yok dıyorum..hımmmm kem küm edipp oynamıyommm.. yaa bu kadar da özele girilmezz deyıppp her zaman ki gibi gıcıklık yapıpp oyundann attırıyomm kendımıı:)tabiii oyundan atıldığıma sevindikçe, adamın aşk hikayelerini soru cevap şeklinde dinlemeye başladımm..offf allahımm yaaaa offff nee işimm var benım burdaaaa...hayyy ben bu şişeyii çevireniiiiinnnnn...........................
doldurr doldurrr diyorummm daha çok içippp duymamamm lazım bunlarıı..arkadaşım benii hava almakk içinn balkonaa çıkarıyooo"ohaaaa kızımmm yavaşş dıyoo" ama ne boktann bı durumunn içindee olduğum da görüyooo..
içeriye girdiğimiz de artık gideyimmm diyorummm geçç olduuu hem de bıraz fazla kaçırdımm dıyorum...oturr yaa hepp birlikteee kalkarızzz dıyee cıyaklayann sesler...sonra ordan bi ses "bitireyim hep birlikte kalkalım"dedi...ben çoktan bitirdimm..çoktan bittim dıyesim geldi..sizz devam edın deyip sessizz sedasızz kendi yoluma devam ettim...